-
1 koparmak
vtdefterden bir sayfa \koparmak eine Seite aus dem Heft herausreißenbirinden para \koparmak ( fam) jdm Geld abknöpfen4) ( fam)bağlarını \koparmak sich abnabeln, sich lösen [o losmachen] (-den/-den aus/von)birinin ödünü \koparmak ( fig) jdn zu Tode erschrecken6) ( fam)çığlık \koparmak aufschreienkahkahayı \koparmak in Gelächter ausbrechen, losplatzenkıyametleri \koparmak einen Höllenlärm machen -
2 قسر
قَسْر1. zorAnlamı: güçlükle, zorla2. zorunlukAnlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet3. gasp4. ikrahAnlamı: tiksinme5. dürtüAnlamı: fizyolojık veya ruhî dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan, içten gelen gerilim6. kuvvetleAnlamı: kuvvet bir şekil ile7. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik8. zorlaAnlamı: zor kullanarak, zecren, metazori9. zorguAnlamı: kişinin eğilimi ve isteğine uymayan iş ve davranışlara zorlanması veya bu özellikteki davranışları göstermesi10. metazoriAnlamı: zorla11. mecburiyetAnlamı: zorunlu olma durumu12. zorunlulukAnlamı: zorunluk13. zorakiAnlamı: ıstemeye istemeye, istemeyerek (yapılan), zorla14. zorAnlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet15. cebirAnlamı: zor, zorlayış -
3 عنوة
عَنْوَة1. zorunlukAnlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet2. gasp3. cebrenAnlamı: zorla, zoraki4. zorguAnlamı: kişinin eğilimi ve isteğine uymayan iş ve davranışlara zorlanması veya bu özellikteki davranışları göstermesi5. zorlaAnlamı: zor kullanarak, zecren, metazori6. ikrahAnlamı: tiksinme7. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik8. dürtüAnlamı: fizyolojık veya ruhî dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan, içten gelen gerilim9. mecburiyetAnlamı: zorunlu olma durumu10. zorunlulukAnlamı: zorunluk11. zorAnlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet12. cebirAnlamı: zor, zorlayış -
4 Gewalt
Gewalt f <Gewalt; Gewalten> zor, kuvvet, cebir; (Macht) kuvvet, güç; (Beherrschung) ( über A -e) hakimiyet;mit Gewalt zorla, zor kullanarak;höhere Gewalt zorunlu neden;Gewalt anwenden (kaba) kuvvet kullanmak;die gesetzgebende Gewalt yasama kuvveti;etwas in seine Gewalt bringen bş-i tahakkümü altına almak;etwas (sich) in der Gewalt haben bş-e (kendine) hakim olmak;die Gewalt verlieren über (A) -e hakimiyetini kaybetmek -
5 ضبط
Iضَبَطَ1. sistemleştirmekAnlamı: sistemli duruma getirmek2. aramakAnlamı: araştırmak, yoklamak3. zaptetmekAnlamı: zorla almak4. incelemekAnlamı: bir işi ayrıntılarıyla öğrenmeye çalışmak, tetkik5. irdelemek6. tertiplemekAnlamı: düzenlemek7. düzeltmekAnlamı: düzgün duruma getirmek8. düzmek9. düzenlemekAnlamı: düzgün duruma getirilmekIIضَبْط1. zaptAnlamı: zor kullanarak ele geçirme2. zor alımAnlamı: işlenen bir suç karşılığı olarak suçlunun malının bütünü veya bir bölümü üstündeki mülkiyetine son verilmesi ve devredilmesi, müsadere3. müsadere -
6 دفع
Iدَفَعَ1. deflemekAnlamı: defetmek2. göğüslemekAnlamı: göğüsle zorlamak3. itmek4. kakalamakAnlamı: sürekli çekiştirmek, itmek5. defetmekAnlamı: kovmakIIدَفْع1. likide2. tahrikAnlamı: kışkırtma3. gasp4. zorunlukAnlamı: ıstırar, zaruret, mecburiyet5. kışkırtıcılıkAnlamı: kışkırtıcı olma durumu6. dürtüAnlamı: fizyolojık veya ruhî dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan, içten gelen gerilim7. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik8. mecburiyetAnlamı: zorunlu olma durumu9. motivasyonAnlamı: güdülenme10. zorunlulukAnlamı: zorunluk11. kahırAnlamı: yok etme, mahvetme12. karşılamakAnlamı: duldurmak, önlemek13. zorAnlamı: yüküm, zorunluluk, mecburiyet14. cebirAnlamı: zor, zorlayış
См. также в других словарях:
koparmak — i 1) Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın! O. C. Kaygılı 2) nsz Daldan, ağaçtan alıp toplamak Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır. H. E. Adıvar 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
darbe — is., Ar. ḍarbe 1) Vuruş, çarpış Başına şiddetli bir darbe indirerek hayvanı sersemletti. O. C. Kaygılı 2) Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağma etmek — 1) birçok kimse, zor kullanarak bir malı alıp kaçmak 2) kurnazlıkla çarpmak, vurgunculuk etmek Bu endüstri ülkeleri, zenginliklerini üçüncü dünya ülkelerinin ham maddelerini yağma ederek sağlamışlardı. H. Taner 3) tar. savaş sonunda zafer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zapt etmek — 1) zorla almak Bizans ta Sırp memleketlerini zapt ettilerse de bir müddet sonra bazı kısımlara geniş otonomiler verdiler. F. R. Atay 2) tutmak Neveser bir sevinç çığlığını zor zapt etmişti. A. İlhan 3) bir şeyi güç kullanarak önlemek El ele… … Çağatay Osmanlı Sözlük